|
|
|
|
15 Kasım Perşembe hicri yılbaşımız hayırlı olsun |
|
İslam tarihinde bir dönüm noktası olarak, sevgili peygamberimizin(s.a.s.) hicreti esas alınarak hicri yıl başı kabul edilen ve rahmet peygamberinin “Allah’ın ayı” olarak nitelendirdiği Muharrem ayını idrak etmiş bulunuyoruz. |
|
|
|
15 Kasım 2O12 perşembe hicri yılbaşımız hayırlı olsun..
İslam tarihinde bir dönüm noktası olarak, sevgili peygamberimizin(s.a.s.) hicreti esas alınarak hicri yıl başı kabul edilen ve rahmet peygamberinin “Allah’ın ayı” olarak nitelendirdiği Muharrem ayını idrak etmiş bulunuyoruz.
Bu ayın İslam dünyasına ve bütün insanlığa hayırlar ve bereketler getirmesini niyaz ediyorum. Hz. Ömer’in halifeliği döneminde hicret, tarih başı olarak kabul edilmiş ve o günden itibaren İslam âleminde 1 Muharrem hicrî takvimin başlangıcı olarak kabul görmüştür. Hicret; Allah’a ve O’nun kutlu elçisi rahmet peygamberine gönülden bağlılığın bir ifadesi, dostluğa, kardeşliğe, medeniyete, ilme ve irfana açılan yolculuğun hikâyesidir.
Hicret, nurlu şehir Medine’nin şahsında, insanlığın gönlüne, sevgiye ve rahmete açılan bir yoldur. Her vesile ile paylaşmayı, dayanışmayı, insani erdem ve faziletleri öğütleyen yüce dinimizin hikmet yüklü mesajlarının insanın hayatında makes bulmasıdır. Hicret, Allah yolunda fedakârlığın, yardımlaşmanın kardeşliğin zirvesidir.
Hicret, Allah rızası için; anadan, babadan, evlattan, yardan, diyardan, maldan ve mülkten hatta candan vazgeçmenin ibretli ve meşakkatli bir öyküsü, Yüce dinimizin rahmet yüklü mesajlarını bütün insanlığa ulaştırmak için çıkılan yolculuğun adıdır. Öyle ki tebliğ hicreti doğurmuş, hicret ise tebliği yoğurmuştur. Kısaca hicret Müslümanlar için bir milattır.
Muharrem ayı ve bu ayın 10. Günü olan Aşura, tarih boyunca Müslüman toplumlar açısından ayrı bir önem taşımaktadır.
Muharrem ayı, aynı zamanda Hz. Peygamber (sav)’in torunu Hz. Hüseyin’in ve çoğu Ehl-i Beyt mensubu 70’den fazla insanın siyasi ihtiraslar uğruna Kerbela’da şehid edilmesi nedeniyle Müslümanların ortak hafızasında büyük bir acının tarihidir. Bu ciğersûz hadise özellikle milletimiz başta olmak üzere, mezhebi ve meşrebi ne olursa olsun, bütün Müslümanların asırlardır dinmeyen ortak acısı olmuştur. Kerbela’da acımasızca şehit edilen Hz. Hüseyin ve arkadaşları, bu hadisedeki asil duruşu ve haksızlıkla karşısındaki onurlu mücadelesi ile bütün müminlerin gönüllerinde taht kurmuş, ona ve yakınlarına bu zulmü reva görenler ise insanlığın ortak vicdanında mahkûm edilmiştir.
Kerbelâ olayı, dünyanın hangi bölgesinde yaşarsa yaşasın, hangi dînî-kültürel alt kimliğe mensup olursa olsun, İslâm toplumlarının hemen hemen hepsinde önem atfedilen bir hadisedir. Bu öneme istinaden Muharrem, Aşura ve Kerbelâ’nın, İslâm toplumlarının dînî-kültürel hayatında da bazı yansımaları olmuştur. Müslüman Coğrafyasında bu ayda tutulan oruçlar, pişirilip dağıtılan aşureler ve Kerbelâ’da Hz. Peygamber (sav)’in torunu Hz. Hüseyin ile beraber ailesi ve yanında bulunanlardan şehid olanların yad edilmesi bunların başlıcalarıdır.
Günümüzde bütün Müslümanlara düşen önemli görevlerden biri, bu tür müessif olaylardan ibret almak, dersler çıkarmak ve birlik ve beraberliğimizi zedeleyecek her türlü olumsuz tutum ve davranışlardan kaçınmaktır.
Diğer taraftan Muharrem ayı ile bağlantılı olarak uzun yıllardır yaşatılan uygulamalardan birisi de aşure geleneğidir. Milletimizin komşularına, dost ve akrabalarına yılda iki defa dağıttığı güzelliklerden biri kurban, diğeri ise aşuredir.
Aşure paylaşmanın, dayanışmanın, birlikteliğin ve sevginin ifadesi, bolluk ve bereketin simgesidir. Aşurenin bu mecazî anlamı toplumumuz için bugün her zamankinden daha fazla önem taşımaktadır. Milletimiz, asırlardır sürdürdüğü gelenekle bugün de; “farklılıkların ahenk içindeki ortak tada katkı sağlamaları”, “birlik” gibi kültürümüzün özünde hep var olan güzellikleri devam ettirme bilinci ile birbirinden farklı tatları aynı kazanda kaynatıp, aşure aşı yapmaya, birlikte yaşamanın sembolünü tadarken muhabbeti paylaşmaya devam etmektedir.
Bu duygu ve düşüncelerle, Federasyon olarak, asırlardan beri Hz. Peygamber ve Ehl-i Beyt sevgisi etrafında kenetlenen milletimizin barış, huzur, güven, karşılıklı sevgi ve saygı içerisinde yaşamaya devam etmesini Cenab-ı Mevla’dan niyaz ediyoruz. |
|
|
|
Eklenme Tarihi: 13-11-2012 16:57 |
|
|
|
|
|
|
Sayın Yaşar Karadenizi makamında ziyaret ettik |
|
12-10-2023 |
|
|
|
|
Olağan genel kurul 27 Mayıs 2023 Cumartesi Günü yapılacaktır |
|
23-05-2023 |
|
|
|
|
Prof. Dr. Hamza AL makamında ziyaret edildi |
|
13-10-2022 |
|
|
|
|
İl Müftümüz İle Toplantı |
|
12-10-2022 |
|
|
|
|
Ekrem Yüce Dernek Başkanlarına Beratlarını Verdi |
|
26-09-2022 |
|
|
|
|
8 NİSAN OLAĞAN GENEL KURULU SONUÇLARI |
|
19-04-2021 |
|
|
|
|
FEDERASYONUMUZUN ERTELENEN OLAĞAN GENEL KURULU 08 NİSAN 2021 PERŞ.. |
|
31-03-2021 |
|
|
|
|
KURBAN BAYRAMINIZI EN İÇTEN DUYGULARIMIZLA KUTLUYORUM |
|
28-07-2020 |
|
|
|
|
FEDERASYONUMUZUN OLAĞAN GENEL KURULU 8 AĞUSTOS 2020 CUMARTESİ GÜN.. |
|
07-07-2020 |
|
|
|
|
Camiler ülkemizin tapu senetleri ve milletimizin kimliğidir. |
|
02-10-2019 |
|
|
|
|
KURBAN BAYRAMINIZI EN İÇTEN DUYGULARIMIZLA KUTLUYORUM |
|
07-08-2019 |
|
|
|
|
ON BİR AYIN SULTANI RAMAZAN AYI TÜM İNSANLIĞA HAYIRLAR GETİRSİN |
|
07-05-2019 |
|
|
|
|
İslam Dünyası Cami Yapım Malzemeleri Mimari Dekorasyon Fuarı |
|
12-04-2019 |
|
|
|
|
Sakarya Baro Başkanı Sayın Abdurrahim Burak ziyaret edildi |
|
31-01-2019 |
|
|
|
|
Prof. Dr. Sayın Mehmet SARIBIYIK makamında ziyaret edildi |
|
21-01-2019 |
|
|
|
|
GERÇEK MÜSLÜMAN YILBAŞI GECESİNİ KUTLAMAZ… |
|
31-12-2018 |
|
|
|
|
|
Sayın Ahmet Hamdi Nayır makamında ziyaret edildi |
|
21-11-2018 |
|
|
|
|
Mevlid Kandili |
|
19-11-2018 |
|
|
|
|
İl Müftümüz Sayın İhsan Açık Makamında Ziyaret Edildi |
|
17-11-2018 |
|
|
|
|
|
|
|
|