|
Sayın Başbakanımız Prof. Dr. Ahmet DAVUTOĞLU
Zat-ı âliniz’in, Başkanlığında kurulan Türkiye’nin 62. Hükümetinin Ülkemize, Türk milletine, dünya üzerinde yaşayan tüm Müslüman kardeşlerimize hayırlı uğurlu olmasını yüce Mevladan niyaz ederim. 62. Hükümette, kabinede yer alan tüm bakanlarımızında Allah yar ve yardımcıları olsun.
Zat-ı âlinizin başarılı çalışmalarıyla Türkiye’yi dünyanın en gelişmiş ülkeleri arasına sokacağına yürekten inanıyorum. 62. Hükümetin Türkiye’ye hayırlı uğurlu olmasını dilerim. Dışişleri Bakanlığı döneminde Akademisyen ve siyaset adamı olarak başarılı hizmetler verdiğinizi biliyoruz. Başarılı çalışmalarınızı, 62. Hükümetin başı olarak da sürdüreceğinize inanıyoruz.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN liderliğinde 12 yıldır Türkiye’ye önemli hizmetler etmiş tüm hükümetler gibi 62. Hükümetin de aynı başarılarla devam edeceğine inancımız tamdır. Son 12 yılda güven ve istikrarla önemli mesafeler kat ederek dünyada sayılı devletler arasına giren ülkemiz, halkın kendi iradesi ile belirlediği ilk Cumhurbaşkanımız ve güçlü Hükümetimizin uyumlu çalışmalarıyla 2023 vizyonuna ve hedeflerine ulaşacaktır. Türkiye gelişmiş ülkeler arasında hak ettiği yeri alacaktır.
Sayın Başbakanım;
Bizler Vekil ve Fahri Diyanet Çalışanları Derneği olarak Vekil İmam Hatip ve Vekil Müezzin Kayyımların yaşadıkları sıkıntıları arz ederken sizlerden bu sıkıntıların ivedilikle çözüme kavuşturulmasını istiyoruz. Bizler Allah Rasulü Hz. Muhammed (s.a.v.)’in görevi olan, İmam Hatip’lik görevini icra ediyoruz. Fakat bizler bu yüce görevi icra ederken büyük mağduriyetler ve sıkıntılar yaşıyoruz.
Diyanet İşleri Başkanlığında kadrolu olarak görev yapan İmam Hatip ve Müezzin Kayyımların, Hastalık, Rapor, Hac, Umre, Asker ve yurtdışı görevlendirmelerinde; Minareleri Ezansız, Mihrap ve Minberleri İmam’sız bırakmayan, Yüce dinimiz İslam’ı, din istismarcıları tarafından, halkımızın inançlarının su istimal edilmemesi ve İslam dininin doğru şekilde öğrenilmesi için gerektiğinde İl, ilçe belde, kasaba, köy, mezra demeden ülkemin her karış toprağına hizmet etmeyi bir borç bilen, İmam Hatiplik ve Müezzin Kayyımlık konusunda tecrübe sahibi olmuş gittiği her camide belli bir itibara ulaşmış Vekil İmam Hatip ve Vekil Müezzin Kayyımlarız. Müftülerden kurulu Komisyonca yapılan merkezi sınav sonucuna göre "Yeterli" görülüp görev verilen, 657 Devlet memurları kanunun 86. maddesi'nce görev yapan. Kadrolu İmam Hatip ve Müezzin Kayyımlar ile aynı mesleği icra eden, aynı nitelikleri taşıyan, aynı işi yapan liyakatli kişileriz. Buna rağmen aynı özlük haklarına sahip değiliz. Görevlerimizi tam olarak yapabilecek seviyede olduğumuzuda kanıtlamış bulunmaktayız. Fiilen de bu görevleri Türkiye’nin her yerinde taşrada, köyde, mezrada ve hali hazırda’da yürütmekteyiz, Fakat Vekil İmam Hatip ve Vekil Müezzin Kayyımlar yarınlarından hiç emin değiller.
Çünkü;
13 Temmuz 2010’da T.B.M.M.’de görüşülen ve 11. Cumhurbaşkanımız Sayın Abdullah GÜL tarafından onaylanıp yürürlüğe giren; Teşkilat Kanununa sonradan eklenen, EK-15. Madde'de Vekil İmam Hatip ve Vekil Müezzin Kayyımların görev alma şartlarını, Sözleşme yada Kadrolu statüye geçirilme durumunu yeterince ifade etmektedir. Hatta 3 Temmuz 2013 Çarşamba günü Genel Kurulun oylama öncesi saat 22.00 sularında, Sayın Faruk ÇELİK; "3000 (Üçbin) Vekil Diyanet personelini kadroya alacağız, bunların maaşı da 1.900 Türk Lirası olacak" demesi ve akabinde’de Ak Parti Niğde Milletvekili Alpaslan KAVAKLIOĞLU tarafından T.B.M.M. Başkanlığı’na sunulan teklif ile Plan ve Bütçe komisyonu görüşmeleri sırasında; 633 sayılı Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkındaki Kanununa 14 Haziran 2013 Cuma günü Vekil İmam Hatip, Vekil Müezzin Kayyım ve Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı Kur’an Kurslarında Öğreticilik yapanların kadroya geçmesi ile ilgili kanun teklifi yapmıştı. bu teklif bizleri fazlasıyla umutlandırmıştı.
Geçici Madde ile; 30.06.2013 tarihi itibariyle Diyanet İşleri Başkanlığında Vekil İmam Hatip, Vekil Müezzin Kayyım ve Diyanet İşleri Başkanlığına bağlı Kur`an Kurslarında görev yapan Kur`an Kursu Öğreticisi olarak görev yapmakta olanlar ile 04/05/2005 - 30/06/2013 tarihleri arasında en az üç (3) ay, Doksan (90) gün süreyle Vekil İmam Hatip, Vekil Müezzin Kayyım ve Başkanlığa bağlı Kur`an Kurslarında görev yapan Kur`an Kursu Öğreticisi olarak görev yapmış olanlar, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç (3) ay Doksan (90) gün içinde müracaat etmeleri halinde, Başkanlık tarafından ilgili kadrolara atanırlar. Bu madde uyarınca memur kadrolarına atananların beş (5) yıl süreyle başka kamu kurum ve kuruluşlarına nakli yapılamaz. Şartları ile 2013 yılı Temmuz ayı içerisinde Torba Kanunu teklifinde Vekil İmam Hatip ve Vekil Müezzin Kayyımlara kadro talebi siyasi mercilerce gündeme geldi, Ak Parti Kahramanmaraş Milletvekili Sayın Mahir ÜNAL’ın verdiği değişiklik önergesiyle, Vekil İmam Hatip ve Vekil Müezzin Kayyım'lar kanundan çıkarılarak sadece Vekil Kur’an Kursu Öğreticileri'ne kadro verildi. Hükümet olarak Kadro Tahsisi için yapmış olduğunuz çalışmalar, bize gerekli değeri verdiğinizi göstermektedir. Siz değerli büyüklerimize şükranlarımızı sunuyoruz. Elbette her şey bizlerin istediği doğrultuda olmayacak. Ama çıkarılan yasadan Vekil İmam Hatip ve Vekil Müezzinleri geri çekip, Sadece Vekil Kur’an Kursu Öğreticilerine hak verilmiştir. Sonuçta O kardeşlerimizde vekil bizlerde. Bu durum akıllarımızda neden ayrımcılık oluyor izlenimi bırakmıştır. Şu zamana kadar da hiçbir değerli büyüğümüz ve hükümet yetkilimiz bu konuda açıklamada bulunmamış ve biz Vekil İmam Hatip ve Vekil Müezzin kayyımlarda büyük bir hayal kırıklığına yol açmıştır. Neden bu kanundan faydalanmamız engellendi. Vekil İmam ve Vekil Müezzin Kayyım’ların gururu, vicdanı yok muydu? Bu insanların umutla bekleyişi niçin hezeyanla şonuclandı. Yaşanılan bu durum hiçbir şey ile izah edilemez, olumsuz sonuçlar karşısında ailemiz, eşlerimiz, çocuklarımız, analarımız, babalarımız bizden daha çok heyecanlılardı. Çoğu bu geri çekilme haberini duyunca, gözlerinden akan yaşları yüreklerindeki acıyı bizler hissettik ve çok üzüldük. Bu olay bizleri en içten şekilde yaralanmıştır. Çünkü kanunun çıkacağına % 100 inanıyorduk. Hangi gerekçelerle olursa olsun Vekil İmamların Torba yasadan faydalanmasının bir hak olduğu düşüncesini halen yaşıyoruz. Nasıl düşünür, nasıl yaşarsak yaşayalım Vekil İmamlara karşı bir vefa ve kul hakkı borcunuz bulunmaktadır. Vekil İmam Hatip ve Vekil Müezzin Kayyımları mağdur duruma düşürmek adaletsizliktir ve eşitlik ilkesine aykırıdır. Bu yanlışlığın en kısa sürede düzeltilmesi en büyük elzemdir. Bu haksızlığın ortadan kaldırılması gerekmektedir.
Kısa görevlerde bulunduğumuz bu durum bizleri üzmekle beraber ailelerimizi ve aile hayatlarımızıda çok ciddi şekilde etkilemektedir. Görevimiz bittikten sonra yeni bir iş arayışı içerisine girmekteyiz ki farklı işlerde çalışarak hayata tutunmaya ve ailelerimizi geçindirmeye çalışmaktayız. Kimi arkadaşlarımızın ödenecek borçları, son derece ciddi hasta çocukları, hasta anne babaları ve kardeşleri bulunmaktadır. Tedavi ve ilaç masraflarını bile karşılamakta güçlük çekmektedirler,
Bizler Peygamber mesleğini yapan, Bu güzel ve kutsal görevin emanetçisi olmaktan gurur duyan. Nasılki gülün dikeninin olduğu gibi, Bu görevinde çilesinin olduğunu bilen bilinçli kişileriz.
Neden mi?
Sevinçle korkuyu aynı anda yaşamaktır vekil imam’lık. Vekil İmam hep telaş içindedir. Acaba kadrolu İmam ne zaman döner, dönerse ben ne yaparım? diye kara kara düşünmektir. Hele ki görev süresi kısa ise günler kabus olur. Tam görev yaptığın camii’yi ve cematini sevmişsindir. Onlara kendini sevdirmişsindir. Bir bakarsın günün bittiğinin haberi gelmiştir. Artık seni çevren İmam Hatip veya Müezzin Kayyım olarak bilir.
Sen kimseye derdini anlatamazsın, Heleki bu işin vekillik kısmını hiç ama hiç anlatamazsın; Onun gözünde sen İmamsındır. Hocasındır. Allah Rasülünün vekilisindir. Ama gerçekler hiçte öyle değildir. Giden geri dönmenin sevincini yaşarken, vekil İmam Hatip görevinin bitmesinin hüznünü yaşar. Bazılarının yeni çocuğu olmuştur. Aynı anda da görevinden yani işinden olmuştur. Asıl dram bundan sonra başlar. Taşınırsın hemde bir çok kez. Taşıma parası bulamamanın ezikliğini yaşarsın. Hele birde borcun varsa, işte o zaman ateşte yandığının resmidir. Hep kadroya geçebilmenin hayalini taşımaktır, Vekil İmam’lık.
Sınava hazırlanmanın heyacanını yaşarsın. Sınavı geçersin, mülakatta heyecandan dilin damağın kurur, okuyamazsın ve kaybedersin! Bunda da bir hayır vardır der sineye çekersin. Bir gün bir haber duyarsın vekillere kadro geliyor diye! Sevinirsin. Günlerce, Haftalarca belkide Aylarca uyuyamazsın, heyecandan kadrolu olabilmenin hayali gerçekleşmiştir. Allah'a hamdedersin. Bu yasayı çıkartanlara dua edersin. İşte bu vekilliğin, çilenin zorlukların meyvesidir.
Hükümetimizden ricamız Vekil İmam Hatip ve Vekil Müezzin Kayyımların mağduriyetlerini gidermenizdir. Torba yasasından çıkarılan bu hakkın ivedi olarak hiç bir şarta bağlı olmadan önümüzdeki günlerde mecliste görüşülecek olan Torba Kanunda tekrardan verilmesi, Toplumun ve bizlerin kanayan yarası; Diyanet İşleri Başkanlığının en temel sorunu olan bu hususun ivedilikle çözüme kavuşturulmasıdır. Şuna inancımız tamdır; Sizler başımızda olduğunuz sürece kimsenin boynu bükük kalmayacak ve yarıda kalan sevincimizi tekrardan bizlere yaşatacağınızdır.
TÜRKİYE VEKİL VE FAHRİ DİYANET ÇALIŞANLARI DERNEĞİ olarak; İfade etmeye çalıştığımız sıkıntıların giderilmesini talep ederken, tekrara binaen; Zat-ı âliniz’in, Başkanlığında kurulan Türkiye’nin 62. Hükümetinin Ülkemize, Türk milletine, dünya üzerinde yaşayan tüm Müslüman kardeşlerimize hayırlı uğurlu olmasını yüce Mevladan niyaz eder. Yoğun çalışmalarınızda kolaylıklar diler ve bekleyiş, özlemimizin karşılık bulmasını temenni eder. Şükranlarımızı sunarız. |
