Dünya'da barışı özgürlüğü ve adaleti Osmanlı medeniyetiyle Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan getirecektir.

İstanbul’u Fetheden Fatih Sultan Mehmet gayrimüslimlere karşı “dilediğiniz gibi ibadet ve ikamet edebilirsin” derken etnik kökenlere, gayrimüslimlere karşı Osmanlı’nın ne kadar hoşgörülü olduğunu göstermiştir.

Evet dileseydi yaşlısı, genci demez herkesi kılıçtan geçirebilirdi. Fatih Sultan Mehmet Hazretleri bunu yapmadı.
Dünyanın bir barışa adil ve hoşgörü düzenine ihtiyacı vardır. Dünyadaki yeniden Osmanlı barışını sağlayacak medeniyet Osmanlı medeniyetidir.

Bu medeniyet dünyaya insanlık adına bir ahlak ve ihlasla yönetilmiş her etnik kökeni yaşatmış ve yaşamasına izin vermiştir. Bu medeniyetin yeniden uyanması “an” meselesidir. Annenin karnında doğumu yaklaşan çocuğu, annesinin karnında iken öldürmeye çalışan bu art niyetler, bu vahşi şeylerin gözünü kan bürümüştür. Yalan söyleyecek kadar insanlıktan uzak, iftira atacak kadar vahşete bürünmüşlerdir.

Dünya Osmanlı’ya muhtaçtır. Almanya’da Osmanlı’ya muhtaçtır. Artık Almanya’da dünyada şunu bilmelidir ki; Osmanlısız “Sulh” dünyaya asla gelemeyecektir. Kan, şiddet, gözyaşıyla dünya idare edilmektedir. Bunların önüne Osmanlı medeniyetinden başka hiçbir medeniyetin geçemediği anlaşılmıştır. Göz göre göre ahiret gününe inanan Hristiyanlar, Yahudiler ve tüm Allah’a inanan kullar insanların kanları üzerinden kendi cehennemlerinin yakıtını oluşturmaktadırlar. Dünya barış edecekse geçmişe bakıp yalan iftira karalama kampanyaları ile tahrik edici kararlar almamalıdır. Almanya’nın almış olduğu bu karar ne Osmanlı devletini ne Türkiye Cumhuriyeti devletini asla bağlamamaktadır. Bu kararı asla tanımıyoruz..